1. Havacılık ve Teknoloji Zirvesi
Stratejik Araştırmalar Merkezi

Etkinlikler

 

1. Havacılık ve Teknoloji Zirvesi

Öğrenci Dekanlığı Sivil havacılık Kulübü tarafından gerçekleştirilen ''1.Havacılık ve Teknoloji Zirvesi'' Hadımköy Yerleşkesinde yapıldı.

Üç oturumdan oluşan zirvede, pilotaj eğitimleri ve işe alım süreçleri, Türk Havacılığında Kadın İzi, Havacılık Psikolojisi gibi birçok konu başlığı ele alındı. 

‘Türk Havacılığında Kadın İzi’ paneline konuşmacı olarak, Türkiye’nin ilk kadın ticari pilotu Fikriye Alev Kılıçkeser, Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilk kadın Gyrocopter pilotu Hatice Nur Gündoğdu ve Türkiye Kadınlar klasmanında Yamaç Paraşütü rekortmeni Merve Gülşah Arslan katıldı. İnteraktif soru cevap şeklinde geçen panelde konuşmacılar ‘Sektörde Kadın Olmanın’ zorluklarına da değindi.

FİKRİYE ALEV KILIÇKESER: 30 YIL GÖZ AÇIP KAPAYINCAYA KADAR GEÇTİ

“Havacılığa olan sevgim çok küçük yaşlardan geliyor” diyen ticari havayollarındaki ilk Türk kadın pilot olan SunExpress Havayolları kaptan Pilotu Alev Kılıçkeser, “Mesleğimizi severek yaptığımız için bu 30 yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçti gitti. Yorucu geçiyor, yıpratıcı olabiliyor ama severek yaptığımız için katlanabiliyoruz” dedi. 

“YENİDEN DÜNYAYA GELSEM YİNE PİLOT OLURDUM”

Meslekte kadın olmanın zorluklarına da değinen Kılıçkeser, “Her yönden zorluğu var. En azından bekarken evde olamıyorsunuz, bir sosyal hayatınız olamıyor, anne olduktan sonra daha da zorlaşıyor. Hem annesiniz hem ev hanımısınız hem pilotsunuz. İnanılmaz yorucu ama bir o kadar da keyifli bir yolculuk. Ayın yirmi günü evde yokken bunu dışarıdan idare etmeye çalışıyorsunuz. Gece uçuşa gidiyorsunuz, uyuyamıyorsunuz ve sizi evde bekleyen bir eşiniz ve çocuğunuz oluyor. Kısacası zor ama çok güzel. Yeniden dünyaya gelsem yine pilot olurdum” diye konuştu. 

“ÇOK AZ ZAMANDA ÇOK İŞ YAPMAMIZ GEREKEN ZAMANLAR OLDU”

Uçakta yaşadığı zor bir anını da paylaşan usta pilot Kılıçkeser, “Üstesinden gelemeyeceğimiz şeyler değil bunlar ama çok az zamanda çok iş yapmamız gereken zamanlar oldu. Fiziksel olarak acı çektiğimiz ama buna rağmen çalışmamız gereken ortamlarda bulunduk. Kabin patlaması dediğimiz olay 41 bin feet’de uçak tazyiğinin gitmesi anlamına geliyor. İçerisi 24 dereceyken bir anda -69 dereceye düşüyor ve siz bu ortamda uçmaya çalışıyorsunuz. Kulak zarınız patlamış ve kan akıyor vaziyetteyken o uçağı havada tutmaya çalışıyorsunuz. Bu ortamda çalışmak zorunda kalıyorsunuz. Bunlar zor anlar ama eğitimlerini aldığımız için üstesinden gelebiliyoruz” şeklinde konuştu

“BECERİKSİZ KADIN FİGÜRÜNDEN ÇIKMAK ÇOK ZOR OLDU”

Havacılık sektöründe kadın olarak var olabilmenin zorluklarına değinen Alev Kılıçkeser, “Bu sektörde kadın olarak var olabilmek evet çok zordu. Kabul ettirmek ve kabul edebilmek çok zordu. İnsanların bakış açısını değiştirmek çok zordu. Bir kadın figürünü ‘beceriksiz kadın’ figüründen çıkarabilmek çok daha zordu. Benim o kokpitteki varlığıma alışmaları çok zor oldu ama bir gün pes edeceklerini düşünüyordum. Yüzde 90’ı pes etti ama yüzde 10’u hala direniyor” ifadelerini kullandı. 

MERVE GÜLŞAH ARSLAN: EĞİTMENLİK YAPIP ÖĞRENCİ YETİŞTİRİYORUM DEDİĞİMDE İNSANLAR ŞAŞIRIYOR

Panelde konuşan Türkiye Kadınlar klasmanında Yamaç Paraşütü rekortmeni ve Yamaç Paraşütü Pilotu Merve Gülşah Arslan’da mesleğinin zor ama bir o kadar da keyifli olduğunu anlattı. Arslan şunları söyledi: “Bu mesleğin fiziksel ya da zihinsel açıdan hiçbir zorluğu yok. Sadece toplum, toplumda kadının yeri, kadın olmakla birlikte sizden beklenenler gibi zorluklarla karşılaştım. ‘Yamaç paraşütü pilotuyum, eğitmenliğini de yapıyorum ve öğrenci yetiştiriyorum’ dediğimde insanlar şaşırıyor. Bizler artık bu şaşırmalara alıştık. Kadınlar olarak sayımız git gide artıyor” dedi. Gökyüzü tutkunları yetiştiriyoruz diyen Arslan, “Bu işi sevdiğimi bile bilmiyordum. Sonradan ilk uçma nasıl bir duygu diye sorduklarında sormayın çünkü anlatamıyorum diyorum. O duyguyu tatmayla birlikte bırakamıyorsunuz. Eksikliğini sürekli hissettiğiniz, hayatınızın bir parçası haline geliyor. Çok seviyoruz ve onun için de devam ediyoruz”