15 February, 2020 at 9 30 AM-16 February, 2020 at 4 30 PM
“Tıbbın Geleceği ve Yapay Zeka” başlığı altında düzenlenen 8. Tıp Öğrencileri Sempozyumunda “Tıbbı Gen” konusunu ele alan Beykent Üniversitesi Öğr. Gör. Dr. Çağdaş Aktan, kalıtsal hastalıklarda yapay zeka ile daha da erken teşhis konulabilecek olduğunu ifade etti. Aktan aynı zamanda ilerleyen zamanlarda teşhisin anne karnındaki çocuklara bile yapılabileceğini söyledi.
Beykent Üniversitesi Yapay Zeka ve Tıbbın Geleceği başlığı altında düzenlenen 8. Tıp Öğrencileri Sempozyumuna ev sahipliği yaptı. İki gün süren sempozyumda Türkiye’de ve dünyada yapay zeka uygulamaları, yapay zeka tıbbı dönüştürebilir mi, yapay zekanın insan psikoloji üzerindeki etkileri ve tıbbı genetik ve yapay zeka başlığı gibi konular uzman kişiler tarafından düzenlenen panellerle tıp öğrencileri ve camiası ile paylaşıldı.
“Tıp eğitiminin hemen her kademesinde varlığımızı sürdürüyoruz”
Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman düzenlenen organizasyona üniversite olarak ev sahipliği yapmaktan dolayı mutluluk duyduklarını ifade ederek, “Tıp eğitimi çok özellikli ve bütün yükseköğretim kulvarları arasında belki de topluma en çok dokunan ve toplumu en çok ilgilendiren unsurların başında geliyor. Üniversite olarak biz de tıp eğitiminin hemen her kademesinde varlığımızı önceden beri sürdürüyoruz ve iddialıyız. Bu doğrultuda Türk Tıp Öğrenciler Birliğinin bu sene sekizincisi düzenlenen sempozyum için ev sahipliğini yapmak bizim için gurur verici. Bu çok başarılı bir organizasyon. Çünkü Türkiye’nin öğrenci bakımından sivil toplum örgütü arasında bir numarada. Biz de bu anlamda gençlerimize destek veriyoruz” dedi.
“Yapay zeka dünyanın en önemli gelişmeleri arasında yer alıyor”
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burak Ömür Çakır da etkinliğin ana konusunun yapay zeka olmasının gelişmeleri takip edebilmek bakımından yerinde olduğunu söyleyerek, “Sağlığımızı emanet edeceğimiz genç tıbbiyelerin ve Türkiye’nin en büyük öğrenci birliğinin yapmış olduğu toplantıdayız. İş sağlık olunca işin eğitim alanı da yatırım boyutu da çok önemli. Toplantıda günümüzün en önemli gelişmelerinden biri yapay zeka göz önünde bulunduruluyor. Yapay zeka şuanda tüm dünyada en önemli ve en önde gelen gelişmeler arasında yer alıyor. Zamanlamaya uygun olarak da genç meslektaşlarım güzel bir toplantı yapmışlar. Biz de kendilerine eşlik ediyoruz. Türk tıbbı dünyada sayılı tıp ekolleri arasında yer alıyor. Bu yüzden dünyada sağlık turizminde ABD’den sonra ikinci sıraya yükseldik. Türk tıbbiyelerinin geçmişten gelen usta çırak ilişkisinin ne kadar güzel bir eğitime dayandığını ve başarılı bir şekilde genç ve yetişkin hekimler yetiştiğini görüyoruz. Bu gelişmeler de bize mutluluk veriyor” şeklinde konuştu.
Yapay zekanın kalıtsal hastalıklardaki gelişimi hangi aşamada?
Sempozyumda Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Çağdaş Aktan ise tıbbı gen ve yapay zeka konusunu ele aldı. Yapay zekanın tıbbı genlerde ve kalıtsal hastalıklardaki gelişimi hakkında bilgiler veren Dr. Çağdaş Aktan özellikle kalıtsal hastalıklarda yapay zeka ile birlikte erken teşhis başarısına değindi. Aktan çalışmaların hala daha devam ettiğine, ilerleyen zamanlarda yapay zeka teknolojisinin kalıtsal hastalıklar konusunda daha da başarılı sonuçlar verecek şekilde gelişmeler göstereceğini söyleyerek açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Yapay zeka diğer alanlarda olduğu gibi sağlık sektöründe de çok etkili olmaya devam ediyor. Konuyla alakalı olarak kalıtsal hastalıklar üzerinde birçok çalışma yapılmaya devam ediliyor. Şu an önemli olan aslında bu çalışmalarda minimum maliyetle tanı koymada ve sonraki aşamalarda tedavi stratejilerinin en kısa zamanda yapılabilmesi. Anne karnında iken yapay zeka ile kalıtsal hastalıkları teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında çalışmalar da devam ediyor. Şu an için daha çok doğduktan sonraki gelişmeler mevcut. Mesela çocuğun fotoğrafı çekiliyor ve fotoğraf üzerinden yüz tanıma teknolojisi ile çocuktaki kalıtsal hastalıklar tespit ediliyor. Sonuçta yapay zeka olduğu için verilerle elde edilebilir sonuçlar söz konusu. Birçok veriye sahip olmak gerekiyor ki doğru sonuçlar elde edebilelim. Bu sayede de ilerleme olsun.”
Anne karnında iken kalıtsal hastalıkların teşhisi ve tedavisi hakkında yapay zeka olarak gelinebilecek noktalara da değinen Aktan, “Gelişen teknoloji ile birlikte yapay zeka ile anne karnındaki çocuklardaki kalıtsal hastalıklara çok çok önceden tanısı mümkün hale gelecek. Doğduktan sonra da hızlı bir şekilde müdahale edilmesi, tedavinin hızlandırılması ve maliyetin azaltılması ve ekonomiye katkısı çok büyük olacaktır diye düşünüyorum” dedi.
Tıbbı gende yapay zeka ile müdahalenin avantajları ve dezavantajları
Son olarak yapay zekanın gene müdahale edebilir duruma gelmesinin avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendiren Aktan, “2018 yılında Çinli bir araştırmacı, tüp bebek tedavisi yöntemi kullanarak, dünyaya gelen ikiz kız bebeklerin DNA'larını farklı bir yöntemle değiştirdi. Bu teknik kullanılarak dünyaya gelen bebeklerde HIV virüsü taşımaması amaçlandı ve yapıldı. Tabi hücre içerisinde birçok sinyalizasyon var. Yaklaşık 20 bin kadar genimiz bulunmakta. Tek bir gene müdahale edebildiğimiz kadar birçok gene de müdahale etmemiz mümkün ama müdahale ederken birçok sinyalizasyon olduğu için hücre içerisinde diğer sinyalleri de bozabiliriz. Normalde olması gereken bir gen olmayınca normal fizyolojik durumlarımız bozulacak ve farklı hastalıklara sebebiyet verebiliriz. Dolayısıyla bu verilerin çok iyi bir şekilde kullanılması ve yapay zeka teknolojisinin çok iyi bir şekilde bilinmesi ve uygulanması gerekir” diyerek sözlerini sonlandırdı.